top of page

İSİM, SOYAD DEĞİŞTİRME DAVALARI

  • BATUKAN HUKUK & DANIŞMANLIK
  • 29 Ağu 2022
  • 3 dakikada okunur

Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Kişinin, doğumundan sonra ailesi tarafından verilen öz adı ile doğumu ile kazandığı soyadını kullanmak istememesi durumunda haklı nedenlerin varlığı halinde isim ve/veya soyadını değiştirmesi Türk medeni kanunu ile mümkün kılınmıştır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan adın değiştirilmesini talep hakkı, kaynağını Anayasa’nın 17. maddesindeki “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” hükmünden almaktadır.


8049 sayılı Türk Medeni kanunu madde 27: “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez.” şeklindedir.

Kanunda adın haklı sebebin varlığı halinde değiştirilebileceğini belirtmiş ancak haklı sebeplerin ne olduğunu tek tek sayılmamıştır. Davacı, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmektedir. Bu nedenle hâkim, her olayın özelliğine göre haklı neden olup olmadığı yönünde değerlendirme yapacaktır.



HAKLI NEDEN SAYILABİLECEK BAZI DURUMLAR:

  • Kişinin farklı bir adla tanınıyor olması,

  • İsminin toplumca bilinen bir suçluya ait olması ya da kötü bir olayla anılması,

  • Aynı adın birden fazla kişi tarafından kullanılması nedeni ile başkaları ile karışıklığa neden olması,

  • Telaffuzunun zor olması,

  • Ahlaka aykırı bir anlam taşıması,

  • Kişinin ticari faaliyetlerine engel olması,

  • Gülünç olması,

  • Din değiştirme durumunda



BOŞANAN EŞ, ÇOCUĞUN SOYADINI DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?


Eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşittir.


Türk Medeni Kanunu madde 282: “Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur.” şeklindedir.


Çocuğun soyadının değiştirmesi talep edildiğinde Yargıtay’ın pek çok kararında gördüğümüz üzere çocuğun üstün yararının olup olmadığı ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüttür. Boşanma halinde çocuğun velayeti kendisine verilen anne, haklı sebepleri belirterek kendi bekarlık soyadını çocuğunun almasını sağlayabilir.



BİRDEN FAZLA KEZ AD/SOYAD DEĞİŞTİMEK MÜMKÜN MÜ?


Adın sık sık değiştirilmesi toplumsal yaşamda birçok karışıklık ve güvensizliğe neden olabilir. Zira eğitim hayatında almış olduğu diplomalardan, iş hayatındaki saygınlığına, tapudaki kayıtlara kadar uzanan çok geniş bir alanda yapılacak en ufak bir farklılığın dahi pek çok soruna yol açabildiğini görmekteyiz. Ancak kişiye sıkı sıkıya bağlı şahsi bir hak olan adın değiştirilmesi, korunması gereken önemli menfaatlere zarar verici bir durum ortaya çıktığında her zaman ileri sürülebilmelidir.



KAYIT DÜZELTME DAVASINDAN FARKI NEDİR?


Nüfus Hizmetleri Kanunun 36’ncı maddesinde nüfus kayıtlarındaki yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ile ilgili uygulanacak dava usullerine yer verildiği görülmektedir.


Nüfus Hizmetleri Kanunun 36’ncı maddesinin 1. fıkrası: “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.” şeklindedir.

Adın düzeltilmesi davasında, gerçek adın nüfus kütüğüne yanlış yazılması söz konusudur. Bu bakımdan, adın düzeltilmesi davası ile nüfus kütüğündeki bu yanlışlığın düzeltilmesi istenerek adın gerçek ve fiili duruma uydurulması sağlanır. Fakat adın değiştirilmesi davasında nüfus kütüğündeki kayıt gerçeğe uygun olup kütükte kayıtlı olan da davacının gerçek adıdır. Ad değiştirme davasında davacı, haklı bir sebebe dayanarak artık bu adı kullanmayı arzu etmemekte, onun değiştirilmesini istemektedir. Bu tür davalarda hasım gösterilmesi gereken Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğünün davada sadece yasal hasım olarak yer alması gerekmekte, gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir



İSİM DEĞİŞTİRMESİ KARARINA İTİRAZ USULÜ:


Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.

Av. Buket BATUKAN





 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR (TMK)

Ayırt etme gücüne sahip, on beş yaşını bitirmiş herkes sözlü, yazılı ve resmi şekilde vasiyetname düzenleyebilir. Mirasbırakan, tasarruf...

 
 
 

Comments


bottom of page